E

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Hüdai Ateş de “Güç Olgusu, Mülteciler ve İslamofobik Algılar” başlıklı oturuma katıldı.

Oturumda, “Yeni medya haberciliğinde olumsuz kamusal söylem ve İslamofobi: YouTube’da ‘CİHAD’ algısı” konusunda değerlendirmelerde bulunan Ateş, cihadın İslam’da Allah yolundaki her türlü faaliyet ve hareketin adı olarak ayet ve hadislerde yer aldığını söyledi.

Ateş, cihadın, yaratıcıya tam anlamıyla itaat edebilmek için harcanan bireysel çabayı, nefis ve şeytanla mücadeleyi, kişinin kendisini terbiye etme arzusunu, daha iyi insan olma çabasını ve iyi bir amaç uğruna mücadeleyi temsil ettiğini dile getirdi.

Cihadın, en az ihlas ve samimiyet kadar, edep ve ahlak kadar soylu ve güçlü bir kavram olarak İslam’da yer aldığını belirten Ateş, şunları kaydetti:

“Cihat denildiğinde ilk akla gelmesi gereken şey, kişinin kendi nefsiyle olan mücadelesidir. Cihat, bugün her ne kadar Batı medyasında terör ve sivillere karşı silahlı mücadeleyle ilintilendirilse de temelde çok çok yanlıştır. Peygamber Efendimiz, ‘Cihadın en büyüğü nefisle cihattır.’ ve ‘Senin en büyük düşmanın içinde bulunan nefisindir.’ hadisi şerifleriyle cihadın önemine dikkati çeker. Bir savaş dönüşünde, ‘Küçük cihattan büyük cihada döndük.’ derken asıl cihadın savaş ile değil nefisle yapıldığını vurgular.”

Ateş, Batılı medyanın cihat kelimesinin karşılığı olarak İngilizce “holy war”ı (kutsal savaş) kullandığına dikkati çekerek, böyle bir tercümenin İslamiyet’i silah zoruyla yayılan bir din olarak gösterme gayretinin sonucu olduğunu söyledi.

Cihat kelimesinin karşılığının savaş olmadığını, cihat kelimesinin Allah’ın dinini her tarafa ulaştırmak için yapılan her türlü faaliyeti içerisine aldığını belirten Ateş, Euronews, BBC Türkçe ve Deutsche Welle’nin (DW) YouTube’daki kanallarında yaptığı incelemeyi aktardı.

Ateş, cihat kavramının haberlerde nasıl yer aldığına dair tespitlerini şöyle paylaştı:

“Batı toplumlarının, İslam’a ve Müslümanlara karşı ortak bir tavır alması ve cihat kavramını manipüle ederek Müslümanlara karşı temkinli olunması gerektiği imajı çizilmiştir. Cihat kavramının sadece silahlı mücadele boyutunun, terör ve siviller öldürülerek yapılan bir mücadele anlamına gelircesine izleyiciye aktarılması, Batı medyasının ortak bir tutumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kavramın gerçek mahiyeti neredeyse hiçbir haberde yer almamış, aksine Batı’ya karşı fiziki mücadelenin adı olarak lanse edilmiştir. Bu sayede İslam karşıtı tutum pekiştirilmek istenmiştir.”